ZİRAAT MÜHENDİSİ
Bankada calışan Ziraat Mühendisi kredi için gittiği
bir köyden dönerken, yolda arabası bozulmuş.
Ne yapacağını düşünürken ileride bir kulübe görmüş.
Kapıyı çalmış. Kapıyı genç ve çok güzel bir kadın açmış.
Adam "Ben Ziraat Mühendisiyim. Bankada çalışıyorum.
Arabam bozuldu. Bana yardımcı olabilirmisiniz?" demiş.
Kadın "Kocam askerde, bu gece burada kalabilirsiniz" demiş.
Mühendis bey teşekkür edip, içeri girmiş.
Kadın "Kocam askerde, benden bir isteğiniz var mı?"
Mühendis "Zahmet olmazsa yiyecek bir şeyler verebilirmisiniz?"
Kadın yemek hazırlamış, yemekten sonra üzerindeki yeleği
çıkararak"Kocam askerde, benden bir isteğiniz var mı?"
Mühendis " Zahmet olmazsa çay "
Kadın çay hazırlamış ve elbisesinin bir düğmesini açarak,
Kocam askerde, benden bir isteğiniz var mı?"
Mühendis " Zahmet olmazsa bir bardak su "
sorular ve istekler böyle devam etmiş.
En sonunda kadın seksi geceliğini giymiş ve
Kocam askerde, benden bir isteğiniz var mı?"
Mühendis "Yorucu bir gündü. Ben artık yatayım" demiş ve uyumuş.
Sabah uyandığında, avluya çıkmış. Kadın tavuklara yem veriyor.
Ancak bir tavuk 5 tane de horoz var. Mühendis bey şaşırmış.
Hiç bir tavuğa 5 horoz olur mu?" diye sormuş kadına.
Kadın : " siz onlara bakmayın. Onların sadece bir tanesi gerçek horoz. otekiler Ziraat Mühendisi."
ASKER TEMEL
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir...
Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben: Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğini söyler ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve her kes iki,üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı postası olan temelin yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında temeli araştırır. Yapılan aramalarda temelden iz yoktur. Temelsiz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de temelden başkası değildir. Sevinçle temeli karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek asker dediğin böyle olmalı der ve temeli odasına çağırır. Odaya giden temele ordu komutanı:
-Bak evladım devletimiz savaş halinde,ekonomimiz bozuk ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim demiş.
Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan temel parasını tam olarak ister. Bir türlü temeli ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle altı lirayı neden kabul etmediğini sorar.
Temelin cevabı müthiştir.
Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları der.
KAMUFLAJ
Askerde kamuflaj yarışması vardır. Herkes çuvallara girecek, komutan gelip tekme atacak; onlar da hayvan sesleri çıkaracaklardır; komutan da beğenirse onaylayacaktır. Komutan birinci çuvala vurur. Hav hav hav, komutan aferin der, köpek çuvalı. İkinci çuvala vurur, miyav miyav. Komutan gene beğenir. Böyle on onbeş çuval gezer... Hepsi çok iyi taklit yapıyorlardır. En son çuvala vurur ses yok. Daha sert vurur gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok. Askerlere emir verir iyicene tekmeleyin diye. Çuvaldan kan sızmaya başlıyor. Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
- Patateeeeeees..
|